serinleyeyim derken

Merhaba ben adana`dan halil… Sizlerle daha birkac ay önce başımdan geçen bir olayı paylaşmak istiyorum. Yazın adana çok sıcak olur, ben de bu yüzden tüm günümü arkadaşlarımla birlikte gölde serinleyerek geçiriyordum, şimdiyse daha çok sikilerek… Temmuzun başlarıydı. sabah kalkar kalkmaz    sıcaktan kurtulmak için doğruca okanlara gittim. Okan benim sınıf arkadaşım. Evleri göl kenarında ve orada deniz bisikleti kiralıyorlar. Okanla birlikte ufuğu da alarak bir bisiklet kiralamaya gittik. aslında ufuğu pek sevdiğim söylenemez çünkü oldukça sapık ve hasta bir kişiliği vardır,    20 yaşında olmasına karşın bulduğu 14-15lik çıtırları çatır çutur siker, ama sonuçta beni de sikecek değil ya (diye düşünüyordum, yanılmışım). Neyse, en sonunda biskletteydik ve gölün arka taraflarındaki koylarla dolu olan kayalık tarafa gittik. Bisikleti bağladıktan sonra bir an önce    serinlemek için doğruca suya atladık. Şanssızlık bu ya, bol olan mayom suya girerken götümden kaydı ve götüm kabak gibi açıkta kaldı. Hemen yanına düştüğüm ufuk hızla açıkta kalan kabağıma saldırıya geçti. Neyse, şaka falan dedik mayoyu giydim. Daha sonra öğrendiğime    göre okanla ufuk bir gece önce içerlerken beni sikmenin planlarını yapıyorlarmış ve o sabah meğerse ben doğruca götümü siktirmek için koşmuşum onlara bilmeden. Hadi bir oyun oynayalım dediler ve ben de kabul ettim aptalca. Çırılçıplak suya atlayacaktık ve kim daha    sexy olursa diğerlerine istediğini yaptıracaktı. Olsa olsa kaybetsem bile ceza olarak en fazla beni bisiklete almayıp yüzdürürler diye düşünerek ben de saf saf kabul ettim. Neyse, bu aptal yarışmayı kazanan ufuk oldu. Işte o an yarrağı yiğecem gibi bir his    içime çöktü. Ufuk ilk olarak okanın cezasını verdi, benim götümü .    yalayacaktı. Dediğim gibi ufuk tam bi sapıktı. Açıkcası komik bir cezaydı ve ben de kabul ettim baktım ki okan birşey demiyor. Zaten çıplaktık ve kıyıya çıktık, kıçımı iyice araladım ve    okan bir hayvan gibi götüme saldırıp yalamaya başladı. göt yalamasına bu kadar hevesli olması garipti. Daha sonra ufuk benim cezamı    söylediğinde şok oldum; okanın yarrağını ağzıma alacaktım. Öyle şey olmaz saçmalama dediğim an bana bütün planlarını anlatmaya başladılar. Daha önceki el şakaları sırasında meğerse benim kabak ufuğun çok hoşuna gitmiş ve aklına koymuş beni sikmeyi ama önce sikildiğimi görmek istiyormuş. Kaçacağım bir yer yoktu ve onlara karşı koyamayacağımı biliyordum. Okan bir ayı gibidir, ufuk ise sürekli body yapan bir sikişcanavarı. Yine de götümü isteye isteye sunmayayım bari dedim ve kaçmaya çalıştımsa da yediğim yumruklarla yere yıkıldım. Ufuk beni tuttu ve eğer kaçmaya çalışırsam sikimi koparacağını söyledi. Meğerse onlarınkinin yanında benimki sik değil doğumgünü pastalarına konan mumlar gibi kalıyormuş. Incecik ve    kısacık. Tatlı ve hafifi bir acı…Ufuk ağzımı açmamı söyledi ve ben de mecburen yaptım dediğini. Okan hızla calonunu ağzıma soku verdi. Boğazımda hissettim atlarınkini andıran sikini. Havasızlıktan boğulacaktım. O sırada ufuk da arka tarafa geçti ve demin okanın sırılsıklam ettiği götümü parmaklamaya başladı. götümde tatlı ve hafif bir acıyla genişlemeleri hissettim. Pezevenk ufuk göt açmayı iyi biliyordu. Bi süre sonra okana, “tamam hadi gel hazır halilimin kabak” dedi ve okan ağzımdan çıkardı. Hızla arkamı çevirdiler ve götüme girmeye başladı. Başı girerken zorlandıysa da hemen alışıverdi benim göt. Sanki yıllarca sikilmek istiyormuş bizim orospu götümüz. Ben o biraz ufak yapılıyımdır .    ve ufuk tıpkı japon orospulara benzediğimi birazdan onlar gibi beni kucağına alıp sikeceğini söylerken zevkten uçuyor bir yandan da sikini    sıvazlıyordu. Okan artık gelecem deyip sikini çıkardı ve ağzıma soktu. Hafif bir bok tadından sonra o garip sperm tadı ve kokusunu hissettim. Hızla tükürdüm. Ufuk saçımı koparırcasına çekip bir dahaki .    sefere hepsini yutmazsam bu minicik pipimi unutsam iyi olacağını söyledi.    Okanın işi bitmişti ve oturup bi sigara yaktı, şimdi ufuk sikini sıvazlamaya başlamıştı. Küşük büyük başı olan kalınca ama okanınki    kadar uzun olmayan bi siki vardı. Ben de zaten alışmışken bakalım hangisi daha çok içimi ürpertecek diye merak ediyor. Onca    zamandır birbirlerine hava basmaya çalışırken sikişkenlikleri konusunda hangisinin haklı olduğunu bana basarlarken anlayacaktım. Ağzıma almamı söyledi. Sonra yavaşça daşşaklarına doğru    indirdi beni. Daha sonra arkasını döndü ve götünü yalattı bana. Pezevenk sanki yıllardır götünü hiç yıkamamış, iğrenç bok kokuyordu. Sonra    hızlıca beni tuttu ve kucağına oturttu. Zorlanacağını anladığından sanırım götümün yanaklarından çekiştirip “coppp” diye bir seferde başını sokup sonra yavaştan itelemeye başladı. Bir yandan da meme uçlarımla oynayıp boynumu öpüyordu. Beni siktiği orospularala karıştırdı ya da onlara benziyordum gerçekten. Tek    bildiğim ufuğun okandan daha tatlı soktuğuydu. Bi süre gidip geldi öylece ve sonra önümü çevirip yere yatırdı. Memelerimi öpmeye başladı. Ayaklarımı bileklerimden yakalayıp iyice götümü havaya kaldırdı ve götüme bir kez daha yüklendi. Birkaç deneme sonra içimdeydi. Öylece sikti beni    3 dakika kadar. Sonra kıçımda hissettim demin ağzımdaki sıcaklığı. götte daha iç gıdıklayıcı oluyormuş. Tam bitti kurtulduk derken okan geldi tekrar ve domal küçük fahişe dedi. Ben de çaresiz domaldım. Bi süre sonra ufuk “al şunu ağzına kaldır hadi aşkım”    dedi ve ben de somurmaya başladım. Kalkınca ağzımda da ufuğun daha iyi siktiğini hissediyordum. Sanki beni sikmek için dünyaya gelmişti güçlü sikicim. Puştlar nasıl oldu da aynı anda ayarladılar bilmem ama aynı anda boşalışlarını hissettim. Yine sigaralarını yaktılar ve ufuk    okandan bir “alt dudak” istedi. Sonra bisiklete atladılar. Benim ayağa kalkacak halim kalmamıştı. Durun gitmeyin sikicilerim dedim, artık ben yokmuşum gibi davranamazsınız demiştim ama onlar kıyıdan açılmaya hazırdılar ve beni öylece götümdeki spermlerle bırakıp, “seni daha sonra bolca sikeceğiz merak etme” deyip gittiler. Keşke oralardaki balıkçılarla ilgili de birşeyler söyleselerdi… Balıkçılarla geçirdiğim gün ve götüme hasta olup beni o gece nasıl çadırlarında tuttuklarını sonra anlatacağım…Gönderen: Folloş Halil